Tuna kıyısında bir gün...

 
Tuna kıyısında bir gün... Tuna kıyısında bir gün...

Orada bir heykel. Yaklaşık 180 yıl önce Bavyera Kralı I. Bugün hava güzel olacak Tuna kıyılarında. Kentin biraz dışında yamaçlar bağlarla örtülü. O gün yaklaşık 200 bin insan akın akın Regensburg ve tapınağa gelmişti. mail@ahmet-arpad de",Sisler içinde Tuna’nın kıyıları. 365 mermer basamak Tuna Nehri’ne ve ovaya bakan bu görkemli tapınağa uzanıyor. Bu, yüzyılın Bavyera Kralı (!) Franz Joseph Strauss’un Regensburg’lulara armağan ettiği karayolu köprüsü. Regensburg’un taş sokakları gezmekle bitmiyor. Taş köprüleriyle ve yapılarıyla, alanlarıyla, sokaklarıyla, buralarda yaşayan rahat, cana yakın insanlarıyla. Eski çağlarda at arabalarının geçtiği bu daracık sokaklar günümüzde her türlü araca kapalı. Sonraki yıllarda Neonazilerin her 6 Haziran’da burada toplandığı biliniyor. Heybetli duruşunun nedeni, Kaptanıderya Müezzinzade Ali Paşa’nın şehit düştüğü 1571 İnebahtı Deniz Savaşı’nda Osmanlı donanmasını yenmesi olacak. Yamaçlarda üzüm bağları. MOZART DA BURADAYDIRoma Kralı March Aurel’in. Tepede bir tapınak. Sağ, sol eski yapı. Şaraplık üzüm yetişiyor buralarda, Romalılardan günümüze dek. İsa’dan 179 yıl sonra kurduğu Regensburg Ortaçağda Avrupa’nın en büyük ticaret, politika ve sanat kentlerinden biriydi. Regensburg, 2000 yıllık bir kent. Dik yolun iki yanı hafif kar kaplı. Büyük bir Yunan tapınağı. Daha ötelerde, sisler arasında kilise kuleleri, tarihi yapılar, eski taş evler. Çevresine hiç uymayan bir yapı. yüzyılda Mozart yaşamının bir bölümünü severek burada geçiriyor. Kayaları yararak güneydoğuya yolunu sürdürüyor. Her şey tablo gibi. Hepsi de küçük ve sevimli. . Uzaklardan geçen tren sabah sessizliğini bozuyor. Romalıların yaptığı; ortaçağın bozamadığı, dünya savaşlarında düşmanın bombalamadığı günümüz insanının da yolları genişletmek amacıyla yıkmadığı yapılar. ",. Düşler içindeki küçük köylerin, burçlu kalelerin, yüksek şatoların, sık ormanların arasından geçiyor. Karaormanlar’dan gelen Tuna Nehri Regensburg’da genişliyor, büyüyor. Biraz ileride büyükçe bir alan. Uzaklardan bir köprü görünüyor. Regensburg’da. 18. Kendine vadiler açıyor. Giriş katlarında dükkânlar, lokantalar, kahveler, butikler ve birahaneler. . Sislerin ardında güneş. . Alman ırkının “övgü tapınağı” Walhalla’ya Hitler; 6 Haziran 1937’de “Yapıtlarında Almanlık damarı var” dediği besteci Anton Bruckner’in büstünü koydurtmuştu. Törene 800 kişilik bir koro eşlik etmişti. Sislerin ardından güneş çıkıyor. Taş kaidesinde bu kişinin Avusturya prensi Don Juan olduğu yazıyor. Heybetli ve gururlu duruyor. Tarih ve gelenek adım başında, kiliselerin Gotik kulelerinde, evlerin taş kemerlerinde, daracık sokakların taşlarında. Kocaman! Tıpkı önünde durduğum tapınak gibi. 1786’da Goethe, “Regensburg çok güzel bir yer” diye yazıyor gezi günlüğüne. Ludwig’in kalıtı. .

Tuna kıyısında bir gün...

Alman ırkının “övgü tapınağı” Walhalla’ya Hitler; 6 Haziran 1937’de “Yapıtlarında Almanlık damarı var” dediği besteci Anton Bruckner’in büstünü koydurtmuştu. Yaklaşık 180 yıl önce Bavyera Kralı I. İsa’dan 179 yıl sonra kurduğu Regensburg Ortaçağda Avrupa’nın en büyük ticaret, politika ve sanat kentlerinden biriydi. Karaormanlar’dan gelen Tuna Nehri Regensburg’da genişliyor, büyüyor. Tepede bir tapınak. Heybetli ve gururlu duruyor. . Kentin biraz dışında yamaçlar bağlarla örtülü. O gün yaklaşık 200 bin insan akın akın Regensburg ve tapınağa gelmişti. Kendine vadiler açıyor. mail@ahmet-arpad de",Sisler içinde Tuna’nın kıyıları. Yamaçlarda üzüm bağları. Kayaları yararak güneydoğuya yolunu sürdürüyor. Sislerin ardından güneş çıkıyor. Dik yolun iki yanı hafif kar kaplı. Orada bir heykel. Sonraki yıllarda Neonazilerin her 6 Haziran’da burada toplandığı biliniyor. Bu, yüzyılın Bavyera Kralı (!) Franz Joseph Strauss’un Regensburg’lulara armağan ettiği karayolu köprüsü. . Regensburg’da. Sislerin ardında güneş. Kocaman! Tıpkı önünde durduğum tapınak gibi. Uzaklardan geçen tren sabah sessizliğini bozuyor. Bugün hava güzel olacak Tuna kıyılarında. Taş kaidesinde bu kişinin Avusturya prensi Don Juan olduğu yazıyor. Büyük bir Yunan tapınağı. Regensburg’un taş sokakları gezmekle bitmiyor. Her şey tablo gibi. . Ludwig’in kalıtı. Heybetli duruşunun nedeni, Kaptanıderya Müezzinzade Ali Paşa’nın şehit düştüğü 1571 İnebahtı Deniz Savaşı’nda Osmanlı donanmasını yenmesi olacak. . Taş köprüleriyle ve yapılarıyla, alanlarıyla, sokaklarıyla, buralarda yaşayan rahat, cana yakın insanlarıyla. yüzyılda Mozart yaşamının bir bölümünü severek burada geçiriyor. Biraz ileride büyükçe bir alan. Giriş katlarında dükkânlar, lokantalar, kahveler, butikler ve birahaneler. Daha ötelerde, sisler arasında kilise kuleleri, tarihi yapılar, eski taş evler. 1786’da Goethe, “Regensburg çok güzel bir yer” diye yazıyor gezi günlüğüne. Uzaklardan bir köprü görünüyor. Düşler içindeki küçük köylerin, burçlu kalelerin, yüksek şatoların, sık ormanların arasından geçiyor. Çevresine hiç uymayan bir yapı. Regensburg, 2000 yıllık bir kent. Tarih ve gelenek adım başında, kiliselerin Gotik kulelerinde, evlerin taş kemerlerinde, daracık sokakların taşlarında. 18. 365 mermer basamak Tuna Nehri’ne ve ovaya bakan bu görkemli tapınağa uzanıyor. MOZART DA BURADAYDIRoma Kralı March Aurel’in. Şaraplık üzüm yetişiyor buralarda, Romalılardan günümüze dek. Eski çağlarda at arabalarının geçtiği bu daracık sokaklar günümüzde her türlü araca kapalı. Törene 800 kişilik bir koro eşlik etmişti. Hepsi de küçük ve sevimli. Sağ, sol eski yapı. ",. Romalıların yaptığı; ortaçağın bozamadığı, dünya savaşlarında düşmanın bombalamadığı günümüz insanının da yolları genişletmek amacıyla yıkmadığı yapılar.